Bu vatan kime ait?” sorusuna son günlerde duraksamadan yanıt veremiyorum.

Limanlar kimin? Yabancıların.

Telekom kimin? Yabancıların.

Bankalar kimin? Yabancıların.

Süpermarketler kimin? Yabancıların.

Vakıflar yasası kimin için hazırlandı? Yabancılar için.

Borsadaki hisseler kimde? Yabancılarda.

En güzel sahil beldelerinde kimler kapış kapış gayrimenkul alıyor? Yabancılar.

En güzel tatil köylerinde kimler bu cennet yurdun sefasını sürüyor? Yabancılar.

En verimli ovalarımızda kimler toprak alıyor? Yabancılar.

İstanbul yavaş yavaş kimlere pazarlanıyor? Yabancılara.

Osmanlı döneminde Koskoca Yavuz Sultan Selim anısına yaptırılan Selimiye Kışlası kimlere satılmaya çalışılıyor? Yabancılara.

İstanbul'un en önemli tarihi Osmanlı simgelerinden biri olan Haydarpaşa Garı kimlere satılmaya çalışılıyor? Yabancılara.

Son zamanlarda büyük şirketlerin, holdinglerin başına kimler geçiyor? Yabancılar.

Sağlık sektörüne hangi doktorlar getirilmeye çalışılıyor? Yabancılar.

Metrolarımızı, trenlerimizi kimler üretiyor? Yabancılar.

Tohumculuk yasası kimler için hazırlanıyor? Yabancılar.

Hatta, kimler koskoca bir fuhuş sektörü yaratarak yurttaşlarımı yoldan çıkarıyor? Yabancılar.

Önlem alan var mı? Yok!

Herşey bir yana, bu ülkenin okulları kimlere satılmaya çalışılıyor? Yabancılara!

Peki benim ülkemde, benim yurttaşlarım ne durumda?

Sınır boylarında her gün şehit düşen kim? Benim yurttaşım.

Bir gün bile denizi göremeden karın tokluğuna çalışan kim? Benim yurttaşım.

Amerikalılara yapılan saldırıda ölen kim? Benim yurttaşım.

Terör saldırılarında katledilen masumlar kim? Benim yurttaşım.

Yabancıların evlerinde, tarlalarında ırgatlık yapan kim? Benim yurttaşım.

Yabancılar her iş kolunu istila ettiği için işsiz kalan, ekmeğinden olan kim? Benim yurttaşım.

CMUK ve benzeri yasalara aykırı biçimde tutuklanıp gözaltında ölen kim? Benim yurttaşım.

Yerli teknoloji geliştirirken öldürülen mühendisler kim? Benim yurttaşım.

Görüyorum ki, bu ülkenin bütün güzellikleri, sefası yabancılara, bütün çilesi, acısı ve cefası yurttaşlarıma düşmüş.

Herşey yabancıların eline geçerken, yabancı basın ve bilumum yabancılar bağırıyor, “Sakın kapatma!”

ABD, Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere gibi ülkelerin birinde yukarıda saydıklarımın onda biri bile yaşansaydı ne olurdu? O ülkeler bu duruma düşseydi, ülkeyi o hale getiren partinin başına neler gelirdi acaba?

Bunları düşünürken Anadolu'da yaygın olarak kullanılan eski bir deyim geliyor aklıma, “Birisinin Kapatması olmak...” Ne kadar geniş anlamları var KAPATMA kelimesinin...

Ama işte ülkeyi yok pahasına KAPATMA fırsatı bulan yabancılar Türkiye'nin demokratik ve anayasal kurumlarına bağırıyor, “SAKIN KAPATMA!”

Görüyorum ki bu dava, TÜRKİYE'Yİ UCUZA KAPATMA DAVASI!